Türk Yıldızları
Türk Yıldızları
Türk Yıldızları
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Ne Mutlu Türküm Diyene
 
AnasayfaKapıGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Muhteşem, gerçek bir hikaye...HİFA HATUN RADİYALLAHU ANHA.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Mareşal
Forum Kurucusu
Forum Kurucusu
Mareşal


Mesaj Sayısı : 293
Kayıt tarihi : 21/03/10
Nerden : Türkiye

Muhteşem, gerçek bir hikaye...HİFA HATUN RADİYALLAHU ANHA. Empty
MesajKonu: Muhteşem, gerçek bir hikaye...HİFA HATUN RADİYALLAHU ANHA.   Muhteşem, gerçek bir hikaye...HİFA HATUN RADİYALLAHU ANHA. I_icon_minitimePerş. Haz. 24, 2010 11:49 am


Muhteşem, gerçek bir hikaye...HİFA HATUN RADİYALLAHU ANHA. Icon1
Muhteşem, gerçek bir hikaye...HİFA HATUN RADİYALLAHU ANHA.






(SABIR İLE HALKINA TEVEKKÜL VE
İLTİCA, ŞÜKÜR İLE REZZAKINDAN SUAL VE DUA)`nın Manasını Gösteren Bir
Mesele.
Hifa hatun (ra); Menkıbesi anlatılan


fakat
hayatı hakkında malumat verilmeyen kadın sahabelerden biridir. Medineli


ve
ensardan olduğu anlaşılmaktadır. Kabilesi ve doğum tarihi
bilinmemektedir.


Medine-i
Münevvere`de güzelliği ile ün salmış bir kadındı. Bir gün Rasülullah


(s.a.v)
efendimizin huzuruna gelip şöyle söyledi; "Ya RasülALLAH! Bana beni


cennete
götürecek bir iş öğret!" Rasülullah (s.a.v) "Önce birisiyle evlen.


Bununla
dininin yarısını emniyete alırsın." buyurdu. Ya RasülALLAH! Benim


dengim
kim olur? "Beni Habeş Necaşisi (kral) istedi, ben onu istemedim.



Ubeydullah yüz deve ve başka şeylerde verdi, onu da kabul etmedim. Lakin
siz


ahirette
kurtuluşumun evlilikten geçtiğini buyurdunuz. Siz kimi münasip



görürseniz onunla evlenmeye razıyım." dedi. Hifa hatun`un siz kimi
münasip



görürseniz razıyım sözünün altında, gönlünden peygamberimizin kendisini


müminlerin
annelerinden kılacağı ümidi vardı. Lakin Rasülullah`ın (s.a.v) böyle


bir
niyeti yoktu. Onu gücendirmek de istemiyordu. "Yarın sabah mescide en


evvel kim
gelirse onunla evlendireceğim." buyurdu. Onunla evlenmek isteyen



sahabeleri ümitsizliğe düşürmek istemediğinden böyle bir yol takip
etmeyi


uygun
görmüştü. Ertesi gün hiç biri erken uyanamadı. ALLAH (c.c) onlara


uykudayken
uyanma imkanı bahşetmedi. Rasülullah (s.a.v) kimin geleceğini



bekleyiverirken aniden Süheyb isimli, fakir, siyah renkli, görünüşü
güzel


olmayan,uzun
boylu, zayıf ve ince yapılı olan sahabe geldi. Hifa Hatun ise,


zengin,
güzel ve rağbet edilen biriydi. Namazdan sonra Hifa Hatunu çağırdı,


durumu
bildirdi. O da buna razı oldu. Hiç itiraz etmedi. Rasülullah (s.a.v)
hutbe


okudu,
nikahlarını akdetti. "Süheyb, kalk ve bu hanımın için bir şeyler al!"


buyurdu.
Lakin Süheyb, dünyalığı olmadığını söyleyince Hifa Hatun, kendi


servetinden
on bin dirhem gümüşlük bir kese getirtti. Onları Süheyb`e verdiler.


O da
gerekli şeyleri alıverdi. Sonra Rasülullah (s.a.v) "Ey Süheyb! Hanımının


elini
tut, onu evine götür!" buyurdu. Bu sefer Süheyb (r.a) dedi ki, Ya


RasülALLAH
(s.a.v)! benim evim mesciddir. Hangi eve götüreyim?" Süheyb`in


bu
cevabını işten Hifa Hatun, "filan yerdeki hazır konağı sana bağışladım.
Kalk


beni
oraya götür." dedi. Onun bu alicenap tavrı ve hareketi Rasülullah`ın


(s.a.v)
çok hoşuna gitti de ona dua etti. Sahabe de onun bu hareketini çok


takdir
ettiler ve onu övdüler. Karı ve koca kalktılar ve birlikte konağa
gittiler.


Akşam
olunca yemeklerini yediler. Rablerine hamd ettiler. Nihayet yatma vakti


gelince,
Hifa Hatun "Ey Süheyb! Bil ki, ben sana nimetim, sen bana mihnetsin.


Sen bu
nimete şükür, ben bu mihnete sabır için, gel bu geceyi ibadet ve taatle


geçirelim.
Sen şükrediciler, ben sabrediciler sevabına kavuşayım. Çünkü


Rasülullah
(s.a.v) 'Cennette yüksek çardak vardır. Bunda yalnız şükredenler ve


sebredenler
bulunur' buyurdu." dedi. O gece ikisi de taat ve ibadet ile meşgul


oldular.
Sabah namazını eda için Süheyb mescide geldi. Cebrail a.s onların


gerekli
hallerini Rasülullah`a (s.a.v) bildirdi. Cennet ve Cemal-i ilahi ile
onlara


müjde
verdi. Rasülullah (s.a.v) "Ey Süheyb! Geceki halini, senmi anlatırsın,
ben


mi
söyleyeyim?" buyurdu. Süheyb, Ya RasülALLAH (s.a.v) siz söyleyiniz dedi.



Rasülullah (s.a.v) durumlarını, yaptıklarını bildirdi. Ve sonra "Siz
cennetliksiniz


ve ALLAH u
Tealayı göreceksiniz" müjdesini verdi. Süheyb sevincinden ve


Cenab-ı
Hakk`ın didarı müjdesine kavuşmak şevkinden başını secdeye koydu


ve "Ya
Rabbi! Eğer beni mağfiret etmişsen, günahlara bulaşmadan ruhumu


kabz et!
dedi. ALLAH u Teala, onun ruhunu secdede iken kabz etti. Orada


bulunan
tüm sahabeler buna ağladılar. Rasulüllah (s.a.v) " Daha şaşılacak şey,


Hifa`nın
da bu anda ruhunu Hakk`a teslim etmiş olmasıdır." buyurdular.


Hakikaten
o esnada Hifa Hatun da Hakk`a yürüdüğünden kimsenin şüphesi


olmadı.
Muhbir-i sadık efendimizin her haber verdiği doğruydu. Nitekim bu da


böyle
oldu. Sahabe-i Kiram efendilerimiz her ikisininde cenaze işlemlerini


yaptıktan
sonra ikisinide Cennet-ül Baki`ye yan yana defnettiler. Başları ucuna


iki tahta
koydular. Tahtalardan birine: "Bu ALLAH u Teala`nın nimetine şükür


edenin
kabridir. "Öbürüne de "Bu ALLAH u Teala`nın mihnetine sabredenin


kabridir."
kuvvetli bir imana ve tam bir teslimiyete sahip idiler. ALLAH (c.c)


hepsinden
razı olsun. (alıntı.)




Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://turkyildizlari.forummum.com
 
Muhteşem, gerçek bir hikaye...HİFA HATUN RADİYALLAHU ANHA.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Türk Yıldızları :: Tarih Köşesi :: Asr-ı Saadet-
Buraya geçin: