Türk Yıldızları
Türk Yıldızları
Türk Yıldızları
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Ne Mutlu Türküm Diyene
 
AnasayfaKapıGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Kıbrıs'ta gezilecek yerler

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Mareşal
Forum Kurucusu
Forum Kurucusu
Mareşal


Mesaj Sayısı : 293
Kayıt tarihi : 21/03/10
Nerden : Türkiye

Kıbrıs'ta gezilecek yerler Empty
MesajKonu: Kıbrıs'ta gezilecek yerler   Kıbrıs'ta gezilecek yerler I_icon_minitimePerş. Haz. 24, 2010 11:56 am


Kıbrıs'ta gezilecek yerler Icon1
Kıbrıs'ta gezilecek yerler






GİRNE
Kıbrıs'ta gezilecek yerler Girne_eski_liman

Girne, Kuzey Kıbrıs'ın incisi
ve gözbebeğidir. Kent ile çevresi, adanın en gözde tatil beldesidir.
Bazı söylentilere göre kent M.Ö. X. yüzyılda Akalar tarafından kuruldu.
Kurucuları kente ülkelerindeki bir dağın adı olan Kyrenia adını
verdiler. Başka bir söylenti ise M.Ö. IX. yüzyılda buraya yerleşenlerin
ticaret kolonileri kuran Fenike'liler olduğudur. Kentin adı Roma
kaynaklarında Corineum olarak geçmektedir. Kentin tarihi adanın tarihi
ile aynı olup, Bizans döneminde birkaç kez Arap korsanları tarafından
yağma edildi. Kentin en ilginç tarihi eserlerinden bir tanesi Girne
Kalesi'dir. Liman boyunca Türk mutfağına ve ülkemize özgü yemekler
yanında diğer yemekleri de sunan lokantalar, barlar ve açık hava
kafeteryaları vardır. Girne'de görülebilecek yerler arasında Girne
Kalesi, Beylerbeyi, St. Hilarion Kalesi, Hz. Ömer Türbesi, Batık Gemi
Müzesi, Bufavento Kalesi, Barış ve Özgürlük Müzesi, Halk Sanatları
Müzesi, çeşitli kilise ve manastırlar bulunmaktadır. Girne'nin önemli
turistik yerlerinden bazı seçmeler şunlardır:

Hz. ÖMER TÜRBE VE MESCİDİ
Kıbrıs'taki önemli ziyaret ve adak yerlerinden bir tanesi Hz. Ömer
Türbesi'dir. Yapı, Girne'nin yaklaşık 4 km doğusundaki Çatalköy'ün kıyı
şeridinde bulunmaktadır. Hz. Ömer Türbesi'nde adları bilinmeyen 7 İslam
mücahidinin türbesi bulunmaktadır. Türbeler Muaviye ordusu
komutanlarından Ömer ile altı arkadaşına aittir. Bunlar, şimdiki
türbenin yanında şehit oldular (M.S. 647). Cesetleri buradaki bir
mağaraya gömüldü. Bazı söylentilere göre türbedeki yedi mezarın
Kıbrıs'ta İslamiyet'i pekiştirmek için "Makam Türbesi" olarak yapıldığı
doğrultusundadır. Bazı söylentilere göre ise de Osmanlıların Kıbrıs'ı
fethi üzerine mağaradaki ceset kalıntıları çıkarılarak bugünkü yerlerine
defnedilmişlerdir. Daha sonra buraya bu türbe ile mescit yapılmıştır.
Bu nedenle türbeye Hz. Ömer adı verilmiştir. Hz. Ömer Türbesi, 1963 Rum
saldırılarından sonra işgal edilerek talan edilmişti. Daha sonra askeri
bölge ilan edilerek Türk'lerin türbeyi ziyaretleri yasaklanmıştı. Rumlar
tarafından birkaç kez tahrip edilen ve 1974 yılında yıldırım isabetiyle
zarar gören yapı, 1978 yılında bilinçsizce onarım sonucu özelliğini
kısmen de olsa yitirmiştir.

BEYLERBEYİ
Girne'nin 4-5 km doğusunda yer alan mütevazi bir köydür. Köyün nüfusu
yaklaşık 500 civarındadır. Manzarası çok güzel olan ve sakin bir yer
olduğu için Latince adından da anlaşılacağı gibi, "huzur yeri" olarak
adlandırılır. Beylerbeyi denince insanın aklına hemen güneyindeki
manastır gelmektedir. Bir kayalık üzerine kurulan manastırın bugünkü adı
Fransızca "Abbaue de la Paix"den (Barış Manastırı) türemiştir. Gotik
sanatının bir şaheseri olan manastır, Yakın Doğu'daki örneklerinin en
güzeli olarak bilinmektedir. Beyaz Manastır olarak ta bilinen yapı,
burada kalanların giydikleri beyaz giysilerden dolayı böyle
isimlendirilmiştir. Bellapais'in ilk sakinleri 1187 yılında Kudüs'ü ele
geçiren Selahaddin Eyyubi'den kaçıp Kıbrıs'a göçeden Augustinian mezhebi
rahipleri olduğu bilinmektedir. Manastırın ilk yapımı 1198-1205 yılları
arasında olmuştur. Günümüzde ayakta kalan yapının büyük bir bölümünü
Fransız Kralı III. Hugh (1267-1284) inşa ettirmiştir. Adanın Osmanlılara
geçmesinden sonra manastırın icraatlarına son verilmiş ve kilise Rum
ortodokslara devredilmiştir. Bugün manastırın bir çok bölümü harabe
haline gelmiştir. Manastıra, kale kapısı görünümündeki burç şeklinde
mazgallı bir geçitten girilmektedir. Giriş kapısından sonra ön bahçeye
varılmaktadır. Bundan sonra yer alan kilise, manastırın en eski bölümü
olmakla beraber orjinal şekli ile iyi korunmuş bir durumdadır.

St. HİLARİON KALESİ
Kale bugünkü ismini Kudüs'ün Araplar tarafından zaptından sonra Kıbrıs'a
göç eden ve ömrünün son yıllarını burada ibadetle geçiren bir azizden
almıştır. Daha sonradan, 10. yüzyılda buraya bir kilise ve manastırın
yapıldığı gözlenmektedir. Deniz seviyesinden 700 metre yükseklikte olan
St. Hilarion Kalesi, ikiz bir burun üzerine inşa edilmiştir. Kalenin
kesin yapım tarihi bilinmemekle birlikte M.S. 10. yüzyılda kuzeyden
gelen Arap akınlarına karşı adanın savunması ve kontrol edilmesi için
kullanılmak üzere inşa edildiği sanılmaktadır. Bununla birlikte aynı
gaye ile inşa edilen Bufavento, Kantara ve Girne Kaleleri ile çağdaş
(aynı zamanda) olduğu tahmin edilmektedir. Kalenin Bizans yapısı olduğu
ve İngiliz Kralı Arslan Yürekli Richard'ın 1191 yılında adayı işgal
ettiğinde var olduğuna dair bilgiler günümüze kadar gelmiştir. Buna
rağmen tarihi kaynaklar kaleden ilk olarak 1128 yılında İmparator II.
Frederik'in Kıbrıs'a hükmetmek istemesi üzerine bahsetmektedir.

Kalenin etrafını çeviren daire şeklinde 500 metre uzunluğunda duvarlar
ve 9 burç inşa etmişlerdi. Kale, her birinin kendi sarnıcı (su deposu)
ve erzak depoları olan üç ana bölümden oluşmaktadır. Bunlardan birincisi
en alçakta kurulmuş olan Aşağı Kale, atlarla askerler için yapılmıştır.
Ana girişi koruyan duvarlarla çevrili bir savunma yeri ile
başlamaktaydı. Orta Kale'de manastır alanı ve Aziz'in yeri
bulunmaktadır. Yukarı Kale'de ise saray odaları, kral sarayı ve mutfak
bulunmaktadır. 1489'da adayı ele geçiren Venedikliler, kaleyi savunacak
bir güce sahip olmadıklarından kalenin Osmanlı'ların eline geçmesini
engellemek için kaleyi tahrip etmişlerdi. Bu olaydan sonra kale 1964
yılına kadar askeri amaçlar için kullanılmamıştı. 1964'teki Rum
saldırıları üzerine, kalenin stratejik konumunu değerlendiren Türk
Mücahitleri kaleye yerleşerek tekrar savunmaya geçtiler. 1964 nisanında
kaleye taarruz eden Rumlar bir avuç Mücahit tarafından geri
püskürtülmüştür.

GİRNE KALESİ
Girne kalesi, Akdeniz kıyılarında Orta Çağ'dan bu güne kalan etkileyici
kalelerden biridir. Girne'nin kuzey doğusunda yer alan kale, limana
hakim durumda ve dikdörtgen planda inşa edilmiştir. Antik kaynaklar
kaleden ilk kez İngiltere Kralı Arslan Yürekli Richard'ın M.S. 1191
yılında Üçüncü Haçlı seferine katılırken, Kıbrıs Kralı Isak Komnen'i
yenerek Kıbrıs'ı ele geçirmesi üzerine bahsetmektedir. Kalenin kesin
yapım tarihi bugüne dek saptanamamışsa da kale içiyle çevresinde yapılan
araştırmalar bizlere kalenin M.Ö. III. ve II. yüzyıllarda yapıldığını
göstermektedir.

Ülkemizde var olan nadir kalıntılardan Girne Kalesi'nin Kıbrıs'a yapılan
sürekli Arap akınlarına karşı Bizanslılarca Girne'yi savunmak için inşa
edildiği varsayılmaktadır. Girne kalesi Lüzinyan döneminde çeşitli
değişikliklere uğradı. Vedenikliler zamanında son şeklini aldı ve
günümüze kadar o şekliyle gelmiştir.

1570 yılında Osmanlılar tarafından kuşatılan kalenin sakinleri kalenin
gücünü denemeden teslim olmuşlar bu sayede kalenin günümüze kadar sağlam
olarak kalmasında bilmeden önemli bir rol oynamışlardır. Osmanlı
döneminde kalenin asma köprüsü
yıkılarak yerine bu günkü yeni köprü
yapılmıştır.

1946 yılından sonra kale bir ara polis koleji olarak ta kullanılmıştır.
Daha sonra İngilizler tarafından ayaklanan Rumları hapsetmek amacıyla
hapishane olarak kullanılan kale 1974 Kıbrıs Barış Harekatıyla Türk'lere
geçmiştir.





Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://turkyildizlari.forummum.com
 
Kıbrıs'ta gezilecek yerler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Türk Yıldızları :: Benim Memleketim :: Yavru Vatanımız Kıbrıs-
Buraya geçin: