Ne Mutlu Türküm Diyene |
|
| Osmanli tarİhİnden bazi rÜyalar | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Mareşal Forum Kurucusu
Mesaj Sayısı : 293 Kayıt tarihi : 21/03/10 Nerden : Türkiye
| Konu: Osmanli tarİhİnden bazi rÜyalar Ptsi Nis. 05, 2010 7:33 pm | |
| OSMAN GAZİ’NİN RÜYASI
Osman Gazi, Edipali'nin (Edibâli veya Edebalı) evinde misafirdir, gece yatmak için Osman Gazi'ye bir oda verirler; odada derli toplu bir yatak vardır ve bir de yatağın ucunda bir Kuran-ı Kerîm asılıdır. Osman Gazi yatağı bozmaz, çünkü eğer o yatakta yatarsa Kuran-ı Kerîm'e saygısızlık edeceğini düşünür ve saygıda kusur etmez; o sıcak yatağın yerine yatağın yanında yatar. Gece garip bir rüya görür. Sabah Edipali Osman Gazi'ye bu halini sorar ve : - Ne oldu sana hizmette ne kusur verdik de yatağı bile bozmadın yerde yattın? Der. Osman Gazi: - Yatağın ucunda Kuran-ı Kerîm vardı ona saygısızlık edemezdim. Gece garip bir rüya gördüm,yorumlayabilir misiniz? Diye sorar.
Edipali’nin göğsünden bir hilâl çıkar, bu hilâl büyüyerek dolunay halini alır ve Osman Gazinin göğsüne girer. Daha sonra aralarından bir ağaç çıkar, gittikçe büyür, yeşilliği ve güzelliğiyle ziyadeleşir. Bu ağacın gölgesi üç kıta ufuklarını denizleri ve karalarıyla kuşatır. Kafkas, Atlas, Toros ve Emos dağları, bu yapraklar denizinin dört rüknü(direği) gibi görünür. Ağacın kökünden Dicle, Fırat, Nil ve Tuna çıkar. Ovalar ekinlerle dolu, dağlar ormanlarla dalga dalga kaplıdır. Dağlardan çıkan sular, gül ve servi bahçelerinin içinden şırıl şırıl akar. Ovalarda; kubbeler, ehramlar, dikili taşlar, sütunlar, latif kulelerle müzeyyen şehirler görünür. Ağacın dalları altındaki bu muhteşem manzara büyümeye devam ederken aniden şiddetli bir rüzgâr çıkar. Ağacın yaprakları bütün şehirlerin üzerine -özellikle de- değerli bir yüzük hükmündeki İstanbul’a doğru yayılır.
Rüyayı duyan Edipali şaşırmaktan kendini alamaz. - Seni kutluyorum sen öyle birisin ki senin kurduğun devlet; bir ağaç gibi dayanıklı olacak. Ağaçtan çıkan her meyve ile gurur duyacaksın. Senin gördüğün hilal ise benim kızımın (Malhun Hatun) belindeki hilaldir; bu yüzden sen benim kızım ile evleneceksin. Der.
Ve evlenirler ve Osman Gazi devletin yönetimini ele alır ve yüzyıllarca yaşayacal olan köklü bir ağaç toprağa dikilmiş olur...
| |
| | | Mareşal Forum Kurucusu
Mesaj Sayısı : 293 Kayıt tarihi : 21/03/10 Nerden : Türkiye
| Konu: Geri: Osmanli tarİhİnden bazi rÜyalar Ptsi Nis. 05, 2010 7:34 pm | |
| FATİH'İN UZUN HASAN'LA GÜREŞİ
İstanbul'u fethederek yepyeni bir çağ açan Fatih Sultan Mehmed, imanı kadar bileği de kuvvetli bir şahsiyettir. Uzun Hasan'la karşılaşmadan önce bir rüya görür. Rüyasında, Uzun Hasan güreş kıspetini giymiş ve naralar atarak üzerine gelmektedir. Fatih Sultan Mehmed'de dayanamaz. O da elbiselerini çıkarıp kıspeti giyer ve güreşe tutuşurlar. Uzun Hasan bir ara yenecek gibi olur; Fatih'i diz üstü çökertir. Fakat Fatih, biraz sonra tırnaklarını onun yan tarafına batırıp çevirerek kündeye getirir. Rüya gerçekleşmiş ve Uzun Hasan, Otlukbeli Savaşında mağlup olmuştur.
| |
| | | Mareşal Forum Kurucusu
Mesaj Sayısı : 293 Kayıt tarihi : 21/03/10 Nerden : Türkiye
| Konu: Geri: Osmanli tarİhİnden bazi rÜyalar Ptsi Nis. 05, 2010 7:35 pm | |
| İKİNCİ OSMAN'A AKİBETİNİN GÖSTERİLMESİ
Sultan Birinci Ahmed'in oğlu olan Osmanlı Padişahı İkinci Osman (Genç Osman), 1603-1622 yılları arasında yaşamıştır. Rivayet edildiğine göre, bir gece Genç Osman rüyasında tahtta oturmuştur. Kur'an okumaktadır. Birden kapı açılır. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) zuhur eder. Fakat son derece hiddetlidir. Yaklaşır ve onu bir tokatla çekip aşağı atar. Perişan bir hale gelen Osman, şefaat diler, fakat kabul olunmaz. Uyandığı zaman üzüntüsünden ağlaya ağlaya bitap hale gelir. Daha sonra rüyasını ileri gelen âlim ve zâhid kişilerden Azîz Mahmud Hüdâi ve Ömer Efendi'ye anlatır. İki gün sonra Eyyub Sultan Hazretleri'nin türbesine gidilir, kurbanlar kesilir. Fakirler ve kimsesizler yedirilip içirilir. Azîz Mahmud Hüdâi, onun birtakım hayırsız işlere giriştiğini bildirir ve rüyasının buna işaret ettiğini ifade eder. İkinci Osman, İstanbul' da kalmak istemeyerek çekilmek ister. Azîz Mahmud Hüdâi'den izin ister, fakat bu izin verilmez. Padişah hacca gitmeyi, oradan Suriye'ye gelerek burada kuracağı büyük bir orduyla İstanbul'a davet edip Yeniçeri Ocağını ortadan kaldırmayı tasarlar. Bu konuda kendisini ikaz eden ve "Hacdan sonra adaletle hükmetmek gerekir. Kaldı ki, büyük bir Fitne de zuhur edebilir." diyen Azîz Mahmud Hüdâi'ye kulak vermez. Planını da gizli tutmadığı için fitneye sebep olur. Çok geçmeden Yeniçeri ve Sipahiler ayaklanıp onu tahttan indirirler ve Yedikule zindanlarında boğularak öldürülür. | |
| | | Mareşal Forum Kurucusu
Mesaj Sayısı : 293 Kayıt tarihi : 21/03/10 Nerden : Türkiye
| Konu: Geri: Osmanli tarİhİnden bazi rÜyalar Ptsi Nis. 05, 2010 7:36 pm | |
| ERTUĞRUL GAZİ VE OCAKTAN AKAN SU
Ertuğrul Gazi, bir gün Akça Koca'yla beraber oturmaktadır.
Dalgın duran Ertuğrul Gazi'ye Akça Koca sorar: "Hayırdır Efendim, pek dalgın duruyorsunuz?."
"Hayırdır inşallah Akça Kocam... Dün gece bir rüya gördüm. Bir ocağın başında oturmuşum. Ocaktan etrafa alevler yükseliyor. Ocağa dikkatle bakıyorum. Ocaktan temiz ve ab-ı hayat gibi bir su, yol yaparak ilerliyor; gittikçe çoğalıyor, genişliyor ve aşağılara inerek ovada toplanıyor. Ben ne olacak diye heyecan içinde iken tam bir derya haline geldi. Buna hayret ederim."
Akça Koca sakalını sıvazlarken neşeli görünüyordu: "Gözün aydın olsun gazim! O ocak sensin. Gönlün Allah(cc) aşkı ve muhabbeti ile alev alev yanmaktadır. Müjdelerim seni! Gün gelip senin bir oğlun olacak, o gördüğün billur su kaynağı misali, derya gibi bir devlet kuracak. Bu devlet bütün bir cihana hakim olacaktır. Rüya, bilindiği gibi gerçekleşmiş, altı asır bütün cihana adalet, insanlık ve birbirinden güzel eserler sunacak olan Devlet-i Aliye-i Osmaniye zuhur etmiştir.[/size]
| |
| | | Mareşal Forum Kurucusu
Mesaj Sayısı : 293 Kayıt tarihi : 21/03/10 Nerden : Türkiye
| Konu: Geri: Osmanli tarİhİnden bazi rÜyalar Ptsi Nis. 05, 2010 7:37 pm | |
| BARBOROS HAYREDDİN PAŞA'NIN GÖBEKLİ BURCU’NU FETHİ
Hizmet ruhu içinde gelişip yetişen ve kazanmış olduğu muazzam zaferlere kapılıp devlete başkaldırmayan Barboros Hayreddin Paşa, bileği kadar inancı kuvvetli bir şahsiyettir. Hayreddin Paşa'nın asıl adı "Hızır" dır. Hayırlı işlere giriştiği ve darda kalanların imdadına Hızır gibi yetiştiği için "Hayreddin" adını ona Kanuni Sultan Süleyman vermiştir. Kendisi, ilgili eserinde, Osmanlı'ya son derece bağlı olduğunu bildirmekte ve oğullarına da şu vasiyeti bırakmaktadır: "Oğlum! Bu ocak, çok büyük bir ocaktır. Sakın ihanet edip padişah bedduası almayasınız! Padişah duası bir iksirdir." Göbekli Burcu için günlerdir hazırlık yapılmaktadır. Fakat üç ay geçtiği halde burçların fethi gerçekleşemez. Barbaros Hayreddin Paşa, eserinde bir gece, ibadetinden sonra son derece Mevla'ya yalvarıp yakardığını bahseder: "Ya Rab. Şüphesiz, her işi kolaylaştıracak olan, ancak Sensin. Şu burçların fethini bize müyesser eyle! Beni din ve düşman içinde hakir koyma! Nusret ve kuvvet sendendir ey Rabbim! Sana sığındım. Beni Salih kulların arasına kat." Paşa, bilahare o hal üzere uyuduğunu, bir müddet sonra da bir rüya gördüğünü anlatır. Rüyasında nur yüzlü bir ihtiyar gelmiş ve ona hitaben, "Ey Hayreddin! Niçin gam ve kasavet çekersin? Gönlünü halas tut. Her şeyin mutlaka bir vakti zamanı vardır; saati gelmeden kuş dahi uçamaz. Uzaktan feryat etmenin bir faydası yoktur. Filan gece askerlerini teknelere doldurarak ada üzerine çıkart. Çıkar çıkmaz da siperlerine girsinler. Filan tarafta da kalenin kendi lağımları vardır. O lağımları aldığınız zaman burçlar sizindir. Hakk'ın izni kuvvetiyle böylece hareket edesin." der. Sabah olunca, Hayreddin Paşa, Allah' a hamd-ü senada bulunur ve rüyada aldığı talimat üzerine hareket eder. Türkler metrisleri alınca, kafirlerin saç ve sakallarını yoldukları görülür. "Barboros bize hile yaptı!" diye bağrışıp ter ter tepinirler. | |
| | | | Osmanli tarİhİnden bazi rÜyalar | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|