Türk Yıldızları
Türk Yıldızları
Türk Yıldızları
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Ne Mutlu Türküm Diyene
 
AnasayfaKapıGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 II. İzzeddin Keykavus (1246-1262)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Mareşal
Forum Kurucusu
Forum Kurucusu
Mareşal


Mesaj Sayısı : 293
Kayıt tarihi : 21/03/10
Nerden : Türkiye

II. İzzeddin Keykavus (1246-1262) Empty
MesajKonu: II. İzzeddin Keykavus (1246-1262)   II. İzzeddin Keykavus (1246-1262) I_icon_minitimePtsi Nis. 05, 2010 8:10 pm

II. Giyaseddin Keyhüsrev öldügünde geride çocuk yasta üç oglu kalmisti.
Bunlardan 11 yasindaki Izzeddin Keykâvus'un annesi hristiyan bir ailenin
kizi olan Berduliye Hatun idi. 9 yasindaki Rükneddin Kiliç Arslan'in
annesi bir hristiyan, 7 yasindaki Alâeddin Keykubad'in annesi ise Gürcü
Hatun idi. Sultan II. Giyaseddin çok sevdigi Gürcü Hatun'dan dogan
Alâeddin Keykubad'i veliaht tayin etmisti. Fakat vezir Semseddin
Isfahanî, Celaleddin Karatay ve Semseddin Has Oguz gibi devlet adamlari
töreye uygun olarak yasça büyük olan Izzeddin Keykâvus'u tahta çikarmayi
kararlastirdilar. Uluborlu (Borgulu) meliki Izzeddin Keykâvus'u
Aksehir'in Altuntas köyünde sultan ilân ettiler. Daha sonra Konya'ya
getirip Anadolu Selçuklu hükümdari olarak kendisine biat ettiler (1246).


Izzeddin Keykâvus da diger devlet adamlari gibi ayni yil Mogol tahtina
çikan Güyük Han'in cülûs merasimine katilmak üzere Karakurum'a davet
edildi. Selçuklu devletinin ileri gelenleri Ermeni ve Rum tehlikesi
yüzünden sultanin baskentten ayrilmasinin mahzurlu olacagini bildirerek
özür dilediler ve yerine sehzade Kiliç Arslan'i gönderdiler.

Vezir Semseddin Isfahanî çok genis yetkilerle devlet islerini nizama
koydu. Ancak bu durum fazla uzun sürmedi. Devlet adamlari arasinda
ihtiras ve rekabet yüzünden büyük bir mücadele basladi. Neticede
Semseddin Isfahanî güçlü rakiplerini ortadan kaldirarak iki yil boyunca
devlet yönetimine tek basina hakim oldu. Kudret ve nüfuzunu arttirmak
gayesiyle de sultanin annesi Berduliye Hatun ile evlendi. Ancak bu
evlilik umumî efkârda tasvip edilmedi ve hanedana karsi saygisizlik
olarak telakki edildi. Devlet erkâni arasinda yeni bazi sürtüsme ve
mücadelelere sebep oldu. Ancak o sahsî gayretleriyle bütün rakip ve
düsmanlarini bertaraf ederek ülkeyi huzur ve sükûna kavusturdu. Bu
huzurlu dönem Ahmed adli birinin Sultan Alâeddin Keykubâd'in oglu
oldugunu söyleyerek isyan etmesiyle bozuldu. Semseddin Isfahanî bu
ayaklanmayi bastirmaya çalisirken Güyük Han'in tahta çikis merasimine
katilmak üzere Karakurum'a giden Rükneddin Kiliç Arslan'in Mogol Han'i
tarafindan sultan ilân edildigi haber alindi. Semseddin Isfahanî Emir-i
âriz Resideddin'i degerli hediyelerle Mogolistan'a gönderip Güyük Han'i
bu kararindan vazgeçirmek istediyse de arzusunu gerçeklestiremedi. Mogol
ordusuyla Sivas'a gelen Rükneddin Kiliç Arslan burada Sultan ilân
edildi ve Erzincan, Kayseri, Malatya, Harput ve Âmid'de de kendisine
biat edildi(1249). Böylece Izzeddin Keykâvus'un ilk saltanat dönemi sona
eriyordu. Vezir bu durum karsisinda yanina Izzeddin Keykâvus'u alip
Alâiyye'ye çekilerek isyan etmek istedi. Ancak Celâleddin Karatay buna
karsi çikarak her ne kadar böyle bir emir geldiyse de biz yine onu
sultan olarak taniriz dedi. Bir müddet sonra Konya'ya gelen Mogol
elçileri Semseddin Isfahanî'nin öldürülmesiyle ilgili emri getirdiler.
Bunun üzerine vezir 25 Mart 1249'da öldürülüp bütün serveti müsadere
edildi.

MÜSTEREK SALTANAT DÖNEMI (1249-1254)

Semseddin Isfahanî'nin öldürülmesinden sonra Seyfeddin Toruntay,
Sirâceddin Sarica ve Hüsameddin Baycar gibi beyler Kiliç Arslan'i
saltanattan vazgeçirmeye davet ettiler. Ancak o saltanatin kendisine ait
oldugunu ve 200 Mogol süvarisinin de bunu teyid için Konya'ya geldigini
bildirdi. Bunun üzerine Celâleddin Karatay Kiliç Arslan'in adamlarindan
Türkistanli Cemaleddin Hutenî'yi baskadi tayin ederek siyasî buhrani
çözmek için faaliyete geçti ve sarayda yaptigi toplantida "Büyük kardes
dururken ülkenin idaresini küçüge birakmak ne din, ne insanlik ve ne de
örfle bagdasir. Böyle bir hareket halk, halife ve diger milletlerin
nezdinde de hüsn ü kabul görmez. Bu sebeple mesele ancak üç kardesin
birlikte tahta çikmasiyla hutbe ve sikkelerde adlarinin dogum tarihine
göre yazilmasiyla halledilebilir" dedi. Kiliç Arslan'in atabegi ve
veziri Erzincanli Bahaeddin, Kadi Cemaleddin Hutenî'yi bu karara uymaya
ve Mogol askerlerini geri göndermeye razi etti. Kiliç Arslan da bu
teklifi kabul etti ve devlet idaresinde bazi yeni tayinler yapildi.
Seyfeddin Sarica beylerbeyi, Nizameddin Hursid Vezir tayin edildi.
Vezirlikten azledilen Erzincanli Bahaeddin Mogol askerlerinin yanina
giderek bu gelismelere cephe aldi ve Celaleddin Karatay'a devlet
idaresinin halâ kendi elinde oldugunu ve yeni tayinlere itibar
etmemesini istedi.

Ancak Izzeddin Keykavus, Celaleddin Karatay, Seyfeddin Hamid, Semseddin
Tugraî ve Emîr-i dâd Fahreddin Ali ile birlikte Aksaray'a dogru hareket
etti. Rûzbe ovasinda askerlerini topladi. Sultan Kervansarayi'nda iken
10.000 parali asker daha katildi. Kiliç Arslan'in beyleri bunu duyunca
Sultan Izzeddin Keykâvus'a, devlet adamlarina ve askerlerine hakaret
etmeye basladilar. Neticede bazi gruplar arasinda savas çikti. Toruntay
bazi askerlerle birlikte esir alindi. Kiliç Arslan kendi askerlerinin
bozguna ugradigini görünce Cemaleddin Hutenî ve diger yakin adamlariyla o
civardaki bir tepeye çikti. Arslan Dogmus adli bir bey onlara
saldirarak Cemaleddin Hutenî'yi öldürdü ve Kiliç Arslan'in huzuruna
varip yer öptükten sonra onu Izzeddin Keykâvus'un huzuruna götürdü (1
Rebîülevvel 647/14 Haziran 1249). Sultan kardesini bagrina basti ve
bozguncular yüzünden bu hale düstüklerini söyledi. Daha sonra Konya'ya
hareket ettiler. Sehir halki sultani Sadeddin Köpek Kervansarayi'nda
senlikler yaparak karsiladi.

Alaeddin Kervansarayi yakininda kazanilan bu zaferle Celâleddin Karatay
üç kardesin birlikte sultan ilan edilerek Selçuklu birligini saglamaya
çalismistir. Karatay daha sonra üç kardesin saltanat naibligini birakmis
ve hepsinin atabegi olmustur. Necmeddin Nahcivanî gibi dürüst ve
faziletli bir insani vezir tayin ederek devlet islerini yoluna
koymustur. Fakat daha sonra sadece sahsî çikarlarini düsünen beylerin
ihtiraslari yüzünden devlet yine bazi güçlüklerle karsi karsiya
birakildi. Bu sirada gelen Mogol elçiler Sultan Izzeddin Keykâvus'un
Mengü Han'in huzuruna gitmesini istiyorlardi. Bunun üzerine Izzeddin
Keykâvus maiyetiyle birlikte Kayseri'den Mogolistan'a hareket etti.
Fakat Sivas'a varinca Celâleddin Karatay'in öldügünü (11 Kasim 1254)
haber aldi ve geri döndüler. Bu sirada Sultanin halkin kadin ve
kizlarina karsi gayr-i ahlâkî davranislari sebebiyle Kiliç Arslan'in
getirilmesi fikri yayginlasmisti. Bu yüzden sultan Izzeddin Keykâvus
derhal Konya'ya hareket etti. Birbiri ardindan gelen Mogol elçilerini de
muhtelif mazeretler ileri sürerek geri gönderiyordu. Sonunda israrlara
daha fazla dayanamayarak yerine kardesi Alâeddin'i gönderdi. Alâeddin'e
refakat edenler arasinda bulunan devlet adami ve kumandanlar yol boyunca
saltanatin ona ait oldugunu ve kendisini desteklediklerini söylediler.

Celaleddin Karatay'in dört yildir (1249-1254) sagladigi birlik ve
beraberlik onun ölümüyle son buldu. Mogollar'in baski ve müdahaleleri,
beylerin ve diger devlet adamlarinin sonu gelmeyen istekleri,
sultanlarin sahsiyetlerinin zayif olusu yüzünden ülke devamli bir
huzursuzluk içine girdi.

Mengü Han'in huzuruna giden Alâeddin Keykûbad'in sultan olarak dönmesi
ihtimali kuvvet kazaniyor ve bu durum hem Izzeddin Keykâvus hem de
Rükneddin Kiliç Arslan'i endiseye sevkediyordu. Sonunda bir rivayete
göre Izzeddin Keykâvus adamlari vasitasiyla Alâeddin'i Erzurum'da
öldürtmüstür. Baska bir rivayete göre ise eceliyle ölmüstür.

Izzeddin Keykâvus Celâleddin Karatay'in ölümünden sonra gayri ahlâkî
davranislarda bulunuyor ve çevresindeki kötü insanlarin tesirinde
kaliyordu. Hristiyan dayilari Kir Haya ile Kir Kedîd de devlet islerine
müdahale ediyorlardi. Bu durum Izzeddin Keykâvus aleyhinde bir kamuoyu
olusmasina sebep oldu. Daha önce görevlerinden uzaklastirilmis olan
beyler de Kiliç Arslan'i desteklemeye basladilar. Nihayet Kiliç Arslan
tebdil-i kiyafetle saraydan çikip Ürgüp yoluyla Develi'ye gitti ve
Kayseri'de sultan ilân edildi. Sultan Izzeddin Keykâvus Sadreddin Konevî
ile Seyh Hüsâmeddin'i kardesine gönderip Sivas, Malatya, Harput ve Âmid
(Diyarbakir) vilâyetlerine sahip olmakla iktifa etmesini istedi. Ancak o
da Kayseri kadisi Celâleddin Habib'i elçi gönderdi ve Kayseri ile
Kirsehir'in de idaresine birakilmasini talep etti. Fakat taraflar
arasinda anlasma saglanamadi ve iki ordu Ahmed-hisar'da karsi karsiya
geldi. Yapilan savasta Kiliç Arslan'in ordusu maglûp oldu ve esir düsen
Kayseri ile Develü subasilari öldürüldü. Kiliç Arslan Develü'den Sis'e
dogru giderken Türkmenler tarafindan yakalanip Arslan Dogmus'a teslim
edildi. Izzeddin Keykâvus kardesini karsilayip bagrina basti. Sonra da
hil'at, at ve altinlar verip Amasya'da ikamete mecbur etti. Bilâhare de
Borgulu kalesine gönderdi ve nezaret altinda tuttu.

Sultan Izzeddin Keykâvus böylece ülkede huzur ve sükunu sagladigi sirada
Mogol kumandalarinin sonu gelmeyen istekleri karsisinda emîr-i dâd
Fahreddin Ali'yi degerli hediyelerle Batu Han'a gönderip Baycu ve diger
noyanlarin bu davranislarina son vermesini sagladi.

Mogol baskilarinin devam ettigi bu yillarda Ermeniler de firsattan
istifadeyle Anadolu'nun bazi yerlerini isgal etmeye basladilar.

Kaynaklar o dönemde Selçuklu hakimiyetindeki topraklari söyle
siralamaktadirlar. Ahlat, Van, Ercis, Erzurum, Ispir, Bayburt, Koçmaz,
Erzincan, Aksehir, Tercan, Kemah, Sebinkarahisar, Diyarbekir, Harput,
Malatya, Sumeysat, Minsar, Sivas, Niksar, Amasya, Tokat, Çankiri,
Ankara, Samsun, Sinop, Kastamonu, Turhal, Kayseri, Nigde, Eregli,
Ermenek, Konya, Denizli, Afyon, Aksaray, Antalya ve Alaiye.

Anadolu Selçuklu devleti Kösedag maglubiyetinden sonra Mogol istilâsina
maruz kalmis ve onlara tabi olmustu. Bu dönemde tahta çikan sultanlarin
çocuk yasta olmalari veya liyakatsizlikleri devlet için önemli bir zaaf
unsuru olmakla beraber bazi hamiyet-perver devlet adamlari devletin
birligini muhafaza edebilmek ve ikinci bir Mogol istilâsini önleyebilmek
için yogun faaliyet göstermislerdi. Celâleddin Karatay'in ölümünden
sonra müsterek saltanat yürütülememis ve Kiliç Arslan hapse atilmisti.
Baycu Noyan'in anlasma disinda taleplerde bulunmasi üzerine Fahreddin
Ali Batu Han'in yanina giderek ondan bir yarlig almis fakat onun
istekleri yine son bulmamis hatta, Selçuklulara karsi öfkesi giderek
artmistir. Mengü Han'in kardesi Hülagu'yu ilhan unvaniyla Iran ve
batidaki ülkeleri idare etmekle görevlendirmesi sebebiyle Baycu'nun
Aksaray'a kadar gelmesi Mogol tahakkümüne son vermek isteyen Sultan
Izzeddin Keykâvus'u savasa tahrik etti. Vezir Izzeddin Arslandogmus
kumandasindaki Türk ordusu 23 Ramazan 654 (15 Ekim 1256) tarihinde
Aksaray Sultanhani civarinda Mogollarla savasa girdi. Fakat kisa sürede
maglup oldu ve agir kayiplar verdi. Basta vezir olmak üzere birçok kisi
sehid oldu. Bozgun haberini alan Sultan aile efradi, yakinlari,
mücevherat ve kiymetli esyalarini yanina alarak Konya'dan Alaiye'ye
gitti. Sultanin sefahata dalmasi devlet isleriyle ilgilenmemesi ve gayri
ahlâkî davranislari bu bozgunun ana sebebidir.

Maglûbiyet üzerine Konya'ya giden üstâdüddâr Nizameddin Ali halki derhal
Mogol ordusunun, ihtiyaçlarini karsilamaya ve Baycu'ya ve diger
noyanlara hediyeler vermege tesvik etti. Sehrin hatibi de Cuma
hutbesinde halka mal ve servetlerini namuslari ugrunda harcamaktan
çekinmemeleri için nasihatte bulundu. Baycu Konya'yi yerle bir etmeye
yemin etmis oldugu halde Nizameddin Ali dört katir yükü altin götürüp
sehri Mogollardan satin aldi ve büyük bir felâkete mani oldu.

Baycu Sultan Izzeddin Keykâvus'un Antalya'ya gittigini ögrenince 1000
kisilik bir süvari birligini oraya göndermisti. Ancak Sultan Iznik
imparatoruna siginmak üzere Denizli'ye hareket etmis ve Baycu'nun torunu
Yisutay'i çesitli vaadlerle aldatarak Bizans sinirina girmeyi
basarmistir.

Izzeddin Keykâvus'un Bizans sinirina gitmesi üzerine Baycu Kiliç
Arslan'i Selçuklu tahtina çikardi. Arslandogmus ve diger bazi emirler
Borgulu'ya giderek Kiliç Arslan'i hapisten çikardilar. Kiliç Arslan ve
yanindaki emirlerle birlikte bir müddet Ilgin'da bekledikten sonra
Konya'ya gelip tahta çikti (655/1257). Nizameddin Hursid ve Muineddin
Süleyman onun devlet adamlari arasinda ilk sirayi aldi ve vilayetlere
subasi ve valiler tayin edildi. Kiliç Arslan Kervansarayi yakinlarinda
Baycu ile baris imzaladi ve Mogol askerlerinin ihtiyaçlarini karsilamak
üzere halktan mal ve para toplandi. Fakat Noyanlardan biri zalimâne
davranislari yüzünden zehirlenerek öldürülünce Nizameddin Hursid bundan
sorumlu tutuldu ve öldürüldü. Bu olaydan sonra Muineddin Pervâne idareye
tek basina hâkim oldu.

Izzeddin Keykâvus, Baycu'nun Hulagu'nun Bagdad seferine refakat etmek
üzere Anadolu'dan ayrildigini duyunca Iznik Imparatoru'nun verdigi 3000,
Frank askerinin refakatinde Konya'ya gelerek tahta oturdu (14
Rebiülâhir 655/3 Mayis 1257). IV. Kiliç Arslan ise Kayseri'ye çekilmek
zorunda kaldi. Ancak takip edildigini haber alinca Muineddin Pervâne ile
beraber Tokat'a gitti. Izzeddin Keykâvus Kiliç Arslan'a biat ettikleri
için Nigde subasisi Selçuksah ile diger bazi devlet adamlarini öldürttü.
Kiliç Arslan ise Ilhanli hükümdarindan saltanat yarligini elde ederek
Erzincan'a döndü ve kisi orada geçirdi. Yildiz Dagi yakinlarinda vuku
bulan savasta Izzeddin Keykâvus'un kuvvetlerine maglup olan Muineddin
Pervane ve Mogol askerleri de Erzincan'a kaçti. Kiliç Arslan
Mogollar'dan tekrar yardim istedi ve onlarin destegiyle Niksar'i ele
geçirdi. Sehir halki onu törenle karsilayip tahta çikardi.

Izzeddin Keykâvus Baycu'nun Bagdad seferinde bulunmasindan yararlanarak
Tokat, Amasya ve Malatya'yi da hakimiyet sahasina dahil etmis ve
Anadolu'da üstünlügü ele geçirmisti. Rakip sultanlar arasindaki
mücadeleye müdahale eden Mengü Han her ikisinin müsterek saltanat
sürmesine karar verdi ve Selçuklu topraklarini ikiye böldü. Buna göre
Kizilirmak'in batisindan Bizans sinirlarina kadar uzanan saha Izzeddin
Keykâvus'a, Sivas'tan Erzurum'a ve Mogol hakimiyetindeki sehirlere kadar
uzanan saha ise Kiliç Arslan'a verilecekti. Ancak 657'de (1259)
Anadolu'ya dönen Mahmud Tugrâî ve Toruntay Mogollarin Anadolu'ya
girdiklerini ve iki hükümdar arasindaki mücadelenin devam ettigini ifade
etmislerdir.

Hülâgu Suriye seferine çikarken iki Selçuklu sultanini da huzuruna
çagirdi. 4 Saban 657'de (28 Temmuz 1259) Tebriz'de onlarla görüstü.
Mengü Kaan'in yarligina uygun olarak ülkeyi taksim etti. Bu taksim
kararinda Pervane Muineddin önemli rol oynadi ve Anadolu'daki nüfuzu
giderek artti.

Daha çok Mogollarin lehine faaliyetleriyle taninan vezir Mahmud
Tugrâî'nin ölümünden sonra Fahreddin Ali Izzeddin Keykâvus'un, Muineddin
Pervâne de Kiliç Arslan'in veziri oldu.

Izzeddin Keykâvus'un Gurbet Hayati

Ülkenin iki hükümdar arasinda taksiminden sonra Izzeddin hristiyan
dayilariyla beraber Konya'yi birakip Kubâdâbâd'a, oradan da Antalya'ya
gitti ve eglenceye daldi. Buna karsilik Kiliç Arslan ile Muineddin
Pervâne Izzeddin Keykâvus'u sultanliktan uzaklastirmak için yogun bir
faaliyette bulunuyordu. Harac almak üzere gelen Mogol elçilerini gayet
güzel karsilayan Pervâne Izzeddin Keykâvus'un Konya'dan Antalya'ya
gittigini ve oradaki Türkmenlerle birlesip isyan hazirligi içinde
oldugunu söyleyerek tahsilâta oradan baslamasini tavsiye etti. Ancak
Izzeddin Keykâvus beylerbeyi tayin ettigi dayisinin tesiriyle para
vermeye yanasmadi. Elçiler Tebriz'e dönüp durumu anlatinca Ilhanlilar
tahta geçmesini sagladiklari halde Izzeddin Keykâvus'un kendilerine
nankörce davranarak içki ve eglenceye daldigini kendisine bildirdiler.
Bunun üzerine Sultan derhal Antalya'dan Konya'ya dönüp para temin etmeye
ve bozulan münasebetleri düzeltmeye karar verdi. Fakat Muineddin
Süleyman onun Memlûklerle isbirligi yaparak Ilhanlilara karsi bir
ittifak olusturmak düsüncesinde oldugunu ihbar ederek onlari
kiskirtiyordu. Nihayet Hülagu 659 (1261) yilinda Izzeddin Keykâvus'u
huzuruna çagirdi. Sultan kendisine vekâleten saltanat naibi Yavtas'i
gönderdi. Yavtas Erzincan'da Ermenilerin bazi taskinliklariyla
karsilasti ve bunlara mani olmak istedi. Ancak Mogol elçileri buranin
Kiliç Arslan'in hakimiyetinde oldugunu söylediler. Yavtas da geri dönüp
sultani Mogollara karsi tahrik etti. Sultan veziri Fahreddin Ali ile
görüstükten sonra Hülagu'nun yanina gitmek üzere hareket etti. Konya'da
Rûzbe ovasina geldiginde Alincak Noyan'in büyük bir orduyla Anadolu'ya
geldigini ve Kiliç Arslan ile Muineddin Pervâne tarafindan
karsilandigini ögrendi. Vezirini Kiliç Arslan'a gönderip aralarindaki
iliskileri düzeltmeye karar verdi. Kiliç Arslan ile görüsen Fahreddin
Ali Izzeddin Keykâvus'un Mogollarla basa çikamayacagini bildigi için iki
sultani tek güç halinde birlestirmek niyetiyle onlara katildi. Bu
sirada Alincak Noyan'in kendisine taarruz hazirliginda oldugunu ögrenen
Izzeddin Keykâvus Antalya'ya döndü. Sultan Izzeddin'in kumandanlari Ali
Bahadir ve Yavtas Mogollar'a çetin bir savasa giristiler, fakat maglup
oldular ve çok agir kayiplar vererek dagildilar (1261).

Sultan Izzeddin Keykâvus Antalya'da bulundugu sirada bir yandan Memlûk
Sultani Baybars ile isbirligi yapiyor, diger yandan da Anadolu'daki
Türkmenleri etrafinda toplamaya çalisiyordu. Sultan Izzeddin Keykâvus
Misir'dan gelen iki emîrle beraber Nâsireddin Nasrullah ve Hacib
Sadreddin el-Ahlâtî adli elçilerini Baybars'a gönderdi (660
Cemâziyülâhir/1262 Mayis). Baybars yardim talebini kabul edip Dimask ve
Haleb'den asker gönderdigini bildirdi. Sultan Izzeddin Baybars'a
gönderdigi ikinci mektupta (Haziran 1262) bu ittifaktan haberdâr olan
Mogollarin Konya'yi isgale hazirlandigini bildirdi. Baybars bu kadar
kisa bir süre içinde yardim gönderemeyince Izzeddin Keykâvus aile
efradiyla birlikte Antalya'dan Istanbul'a hareket etti. Böylece bütün
Anadolu Kiliç Arslan'in idaresine geçti.

Izzeddin Keykâvus Istanbul'da eski dostu imparator Mihail Paleologos
tarafindan çok iyi karsilandi ve bir hükümdar gibi dolasmasina izin
verildi. Bu sirada müslüman olan Altinordu hükümdari Berke Han, Sultan
Baybars'a elçi gönderip Mogollara karsi Izzeddin Keykâvus'un da dahil
oldugu bir ittifak kurmak istedi. Bunun üzerine Bizans imparatoru Mihail
Hulagu'nun tesiriyle bu ittifaka karsi cephe aldi ve Sultan Baybars'in
Berke Han'a gönderdigi elçilerini 662 (1264) yilinda tevkif edip
mallarina el koydu. Sultan bir papaz ve bir filozofu imparatora gönderip
ona agir hitaplarda bulundu. Neticede elçiler serbest birakilip Berke
Han'a gitmelerine izin verildi. Fakat yine Hülagu'dan korktugu için
Izzeddin Keykâvus'a karsi takip ettigi dostane siyasetini degistirdi.
Yakin emirleri Ayasofya'ya götürülüp hristiyanligi kabule zorlandilar.
Kabul etmeyenlerin gözlerine mil çekilip öldürüldü, Izzeddin Keykâvus da
Enez kalesinde hapsedildi (1262). Islâm kaynaklarinda Izzeddin Keykâvus
ve adamlarinin Bizans tahtini ele geçirmek üzere bir suikasta
hazirladiklari için böyle bir muameleye maruz kaldiklari ifade
edilmektedir. Bizans kaynaklari ise Izzeddin Keykâvus'un Altinordu Han'i
ve Bulgar krali Konstantin ile anlasarak Istanbul'u istilâya
hazirlandigi için hapsedildigini belirtir ve onun Istanbul'da kalan oglu
Melik Konstantin'in hristiyan oldugunu yazarlar.

Bu vahsice hareketler üzerine Berke Han gönderdigi orduyla Bizansin
Balkanlardaki topraklarini istilâ etti ve Izzeddin Keykâvus'u
hapishaneden kurtarip Keyûmers, Mesûd ve diger ogullariyla birlikte
Berke Han'a götürdüler. Berke Han Sugdak ve Solhad sehirlerini ona ikta
etti. Sultan Izzeddin 677 (1279) yilinda ölümüne kadar burada yasadi.

Izzeddin Keykâvus henüz 11 yasinda iken tahta çikmis, üç yil müstakil
dört yil da müsterek saltanat sürmüs, bilâhare iki yil daha tek basina
saltanat sürmüstür. Sultan Izzeddin 16 yil süren ve karisiklik içinde
geçen hükümdarliktan sonra 27 yasinda iken vatanini terk ederek
Istanbul'a gitmis, 17 yil gurbette yasamis ve 44 yasinda ölmüstür.
Ahlâkî açidan zayif bir sahsiyet olusu daha çok hristiyan dayilarinin
tesirinde kalisina baglanmaktadir. Bununla beraber Mogollara karsi
mücadele etmis ve Anadolu'yu onlardan kurtarmaya çalismistir. Bu iç
mücahedeler sirasinda basta Konya olmak üzere bütün ülkede huzur ve
güven kalmamistir.

MUINEDDIN PERVANE DÖNEMI (1262-1277)

1243 Kösedag bozgunu Anadolu Selçuklulari tarihinde bir dönüm noktasi
teskil eder. Bu tarihten itibaren devletin temelleri sarsilmis ve ülke
yogun bir Mogol istilâsina ve Türkmen muhaceretine maruz kalmistir.
1261'den önce Denizli, Honas ve Dalaman çayi yöresinde 200.000 hane,
Eskisehir, Kütahya arasinda 300.000, Kastamonu'da 100.000 çadir halki
yasiyordu. Denizli'den batiya dogru uzanan daglar Cibâlü't-Türkman
(Türkmen daglari) adiyla aniliyordu.

Mogollarin istilâ ve baskilarina büyük bir maharetle karsi koyan ve
onlari idare etmeyi bilen Muineddin Süleyman Pervâne 1262'de II.
Izzeddin Keykâvus'un yerine IV. Kiliç Arslan'i Selçuklu tahtina
çikarmisti.



Kaynak: Osmanli tarihi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://turkyildizlari.forummum.com
 
II. İzzeddin Keykavus (1246-1262)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Türk Yıldızları :: Tarih Köşesi :: Selçuklu Tarihi-
Buraya geçin: